Katar merkezli El Cezire internet sitesi yorum sayfası için ortak bir yazı kaleme alan Soykırım çalışmaları uzmanı İsrailli akademisyen Raz Segal ve İngiliz uluslararası hukuk profesörü Penny Green, İsrailli yetkililerin 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaşayan 2,3 milyon Filistinliyi hedef alan sözleriyle, “Soykırım niyetlerini” açıkça ortaya koyarak, kendilerini hiçbir başka delile ihtiyaç duyulmayacak biçimde ele verdiklerine işaret etti. “İsrail’e karşı soykırım davasında niyeti kanıtlamak zor değil” başlıklı bir yazı kaleme alan iki uzman isim, Güney Afrika’nın, İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) yaptığı başvuruda ortaya koyduğu delillerin, işgalci gücün Gazze’de soykırım suçunu işlediğine dair güçlü deliller ortaya koyduğunu belirtti. Yazıda, “Soykırım suçunun” kanıtlanması için iki olgunun kanıtlanması gerektiği belirtilerek, bunların niyet ve eylem olduğu belirtildi. Segal ve Green, İsrail örneğinde, Gazze’nin görünürdeki yıkımının İsrail’in gerçekten soykırım yaptığına dair güçlü bir argüman ortaya koyduğunu belirttiler.
Benzer davalarda, “niyet” kısmını kanıtlamanın daha zor olduğunu belirten iki soykırım hukuku uzmanı, işgalci gücün yetkililerinin 75 yıldır, ABD ve diğer Batılı ülkelerin sunduğu koruma şemsiyesi sonucu, alıştıkları “Kurumsallaşmış cezasızlık” durumu nedeniyle, 7 Ekim’den bu yana kamuoyu önünde sarf ettikleri açıklamalarla “Soykırım niyetlerini” açıkça ortaya koyduğunu belirttiler. İşgalci gücün Savunma Bakanı Yaov Gallant’ın, tüm Filistinlileri hedef alan “İnsansı hayvanlar” ve “Topyekun abluka” sözlerinin ve Gazze Kasabı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, bir toplumun tamamen katledilmesi emrini veren Amalek adlı kehaneti ve “canavarlara karşı savaşıyoruz” ifadelerini Gazze için kullanması da, soykırım niyetini gösteren deliller olduğunu kaydettiler. İsrailli yetkililerin birçok benzer ifade kullandığı belirtilerek, bunun “soykırımcı bir zihniyeti” yansıttığı kaydedildi. Yazarlar, UAD’nin kararından bağımsız, işgalci güç İsrail için “Cezasızlık” uygulamasına bir son verilmesi gerektiğinin altını da çizdiler.
