Bartın’ın Amasra ilçesinde 43 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili 7’si tutuklu, 23 kişinin Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın 4’üncü duruşması dün geniş güvenlik önlemleriyle başladı.
ADAM KAYIRMACILIK
Davanın bu celsesine tanıkların dinlenmesiyle başlandı. Toplamda 130 tanığın üç günlük periyotta dinleneceği ve duruşmanın bu şekilde ilerleyeceği öğrenildi. Tanık olarak dinlenen işçilerden Arif Ergin, gaz birikmesi sorununu sık sık yaşadıklarını belirterek “Üstlerimiz de biliyordu. Patlamanın sebebi yöneticilerin tedbirsizliği olabilir. Adam kayırmacılık da vardı” ifadelerini kullandı.
Tanıklar ifadelerinde madendeki eksik elemanla çalışma, iş güvenliği sorunu ve eğitim eksikliğine dikkat çekti. Bir tanık ise ifadesinde siyasi tanıdıkları olanların kendilerini daha rahat yerlere aldırdıklarını bu durumun da üretim işçisinin azalmasına neden olduğunu kaydetti.
Duruşmada tanık olarak dinlenen, madende barutçu olarak çalışan Kaan Kerman üretim baskısı olduğuna dikkat çekrek şunları söyledi:
“İşletme müdürü Selçuk Ekmekçi tarafından mobbing uygulandı, şahsi olarak algıladım çünkü beni iki ay barutçuluktan aldı sonra barutçu açığı olunca tekrar görevlendirdi. Az işçiyle çok kömür isteniyordu ve kayırmacılık yapılıyordu. Acil durum eylem planını görmedim, kaçış yolları gösterilmedi.”
Duruşmada dinlenen ve 15 yıllık madenci olduğunu belirten tanık Ferhat Dönmez de davanın bazı sanıklarının hâlâ kendisinin amiri olduklarını belirtti.
Patlamada yaşamını yitiren madencilerden Rıdvan Acet’in cesedinin bulunduğu yerin krokide farklı işaretlendiğini ifade ederek bu krokinin yöneticiler tarafından çizildiğini belirtti.
ÜRETİM BASKISI
Avukat Büşra Çakır duruşmanın ilk günkü detaylarını Cumhuriyet’e anlattı:
“Şu ana kadar 15 kişi dinlendi. Ve tanıklar genel olarak az işçiyle çok iş yaptıklarını, havalandırma sorunundan ve patlamadan önceki günlerde madenin önceki günlere oranla çok daha sıcak olduğundan bahsettiler. Maske eğitimlerinin eksik olduğunu ve bu nedenle ölen arkadaşlarının maskelerini kullanamadıklarını aktardılar. Mobbing ve üretim baskısına da dikkat çektiler.”
İŞÇİLER İŞVERENİ GÜCENDİRMEMELİYMİŞ!
Türkiye Taşkömürü Kurumu ile Genel Maden İş Sendikası arasında Amasra maden faciasının ardından ilk toplu iş sözleşmesi geçen haziranda imzalanmıştı. Dünkü duruşma imzalanan 30’ncu dönem toplu iş sözleşmesinin ayrıntılarına da dikkat çekti.
ANKA’nın haberine göre, yeni sözleşmeye göre, işçilerin madene giriş ve çıkışlarında üsteleri aranabilecek. Sözleşme hükümlerine göre işçiler işverene karşı diğer işçileri kışkırtacak ve gücendirecek hareketlerden kaçınacak, kumar oynamayacak, ölseler bile demirbaş olarak kaydedilen kişisel koruyucu donanımları işverene geri verilecek, aksi halde bedeli tahsil edilecek.
Toplusözleşme hükümleri bir yıl önce facianın yaşandığı Amasra’daki ocak ile birlikte Armutçuk, Karadon, Kozlu, Üzülmez müesseselerinde çalışan işçileri de kapsıyor.