DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ Karahalı, asgari ücrete ilişkin; “Asgari ücret artışında temel parametre resmi enflasyon olamaz, olmamalıdır. TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun gerçeği yansıtmadığı açıktır. Gerçekle hiçbir ilgisi olmayan enflasyonun temel alınması ve bunun biraz üzerinde bir rakam belirlenmesi kabul edilemez. Bu parametreler dikkate alındığında asgari ücret en az 25 bin TL olmalıdır” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ Karahalı, bugün parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında asgari ücret görüşmelerine ilişkin partinin görüşlerini açıkladı.
Asgari ücretin en az 25 bin TL olması gerektiğini söyleyen Karahanlı’nın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Asgari ücret genel ücret oldu”
“SGK verilerine göre ücretlilerin yüzde 41,15’i asgari ücret düzeyinde gelire sahiptir. Bu oran özel sektörde yüzde 46,30 dur. Kadın işçilerde ise oran daha da yüksektir. Ancak bu verilerde sadece kayıtlı işçiler var. Kayıtsız ve göçmen işçileri de eklediğimizde özel sektörde çalışanların yüzde 66’sı asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretin yalnızca yüzde 22,6’sı fazlasına kadar ücret alanları da dikkate aldığımızda ücretli ve yevmiyelilerin yüzde 81’inin bu düzeyde ücret aldığını görüyoruz. Yani 18 milyon 821 kişi, 11.400 TL ila 13.976 TL arasında bir ücretle yaşamaya çalışıyor. Bu veriler, asgari ücretin ortalama ücreti de aşan biçimde genel ücret haline geldiğini gösteriyor. Asgari ücretin üzerinde ücret alan işçi sayısı giderek azalırken, asgari ücret alan ya da asgari ücret komşuluğundaki işçiler ise hızla artıyor. Diğer ücretler de en az asgari ücret artış oranında artırılmalıdır. Aksi halde bütün ücretler asgari ücret düzeyinde eşitlenecektir. Asgari ücretin işlevlerinden biri de hem yoksullukla mücadelenin hem de gelir dağılımını düzenlemenin temel araçlarından biri olmasıdır. Ancak gelinen noktada, bu işlevinin ortadan kalktığı görülüyor.
“Asgari ücret en az 25 bin TL olmalıdır”
Asgari ücret artışında temel parametre resmi enflasyon olamaz, olmamalıdır. TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun gerçeği yansıtmadığı açıktır. Dolayısıyla gerçekle hiçbir ilgisi olmayan enflasyonun temel alınması ve bunun biraz üzerinde bir rakam belirlenmesi kabul edilemez. Diğer yandan ücretlerin ve asgari ücretin hedeflenen enflasyona göre belirlenmesi ise söz konusu olmamalıdır. Hedeflenen enflasyon ile gerçekleşen enflasyon arasında hiçbir bağ yoktur. Hedeflenen hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Nitekim 2023 yılı içerisinde hedeflenen enflasyon defalarca revize edilmiştir. Asgari ücret belirlenirken, tek kişi için değil, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin de giderlerini karşılaması gerçeğinden hareket edilmelidir. Bu nedenle de açlık ve yoksulluk sınırı, tek kişilik bekar bir kişinin yaşama maliyeti, gerçek enflasyon oranı, büyüme oranları gibi birden fazla iktisadi parametre göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca en düşük kamu işçisi ücreti ve en düşük memur maaşı dikkate alınarak hesaplanmalıdır. Bu nedenle asgari ücret en az 25 bin TL olmalıdır. Yoksulluk sınırı 50 bin TL’ye dayanmıştır. Türk- İş açlık sınırının 14 bin 025 TL’ye, bekar bir çalışanın yaşama maliyetinin ise aylık 18 bin 239 TL’ye yükseldiğini açıklamıştır. ENAGrup’a göre; Tüketici Fiyat Endeksi kasım ayında yüzde 129,27 olarak gerçekleşmiştir. Bugün en düşük memur maaşı 20 bin 352 TL’dir. Bu tutar ocak ayında en az 26 bin 500 TL civarında olacaktır. En düşük kamu işçisinin ücreti ise, 24 bin 500 TL’dir ve bu tutarında ocak ayında en az 26 bin 500 TL ve en fazla 34 bin 500 TL olması beklenmektedir. Bu parametreler dikkate alındığında asgari ücret en az 25 bin TL olmalıdır.
“Yüksek enflasyonda ücret artışı 3 ayda bir yapılmalı”
Ücret artışının 3 ayda bir güncellenmesi, yüksek enflasyon koşullarında bir zorunluluktur. Enflasyonun yüksek oranda sürdüğü dönemlerde ücretlerdeki kaybın azaltılması amacıyla ücret artışlarının kısa aralıklarla yapılması zorunluluktur. Bu bakımdan asgari ücret artışı 3’er aylık dönemlerde yapılmalıdır. Çalışma Bakanı, ‘Tek zam olacak, çünkü yönetmeliğimizde de öyle. Asgari Ücret Yönetmeliğimizde yılda bir kere. Çok zorunlu koşullarda, deprem gibi… Geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile asgari ücrete ikinci zammı yaptık’ dedi. Bu açıklama tümüyle yanlıştır. Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 7. Maddesi ‘Asgari ücret en geç iki yılda bir olmak üzere belirlenir’ diyor. Dolayısıyla 3 ayda da 6 ayda da belirlenebilir. Sadece deprem döneminde de değil, birçok defa yılda 2 kez belirlenmiştir.
“Asgari ücretin insanca yaşanabilecek bir seviyeye yükseltilmesi için her yerde mücadele edeceğiz”
Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde ve insan onuruna yakışan bir düzeyde tespit edilmelidir. Asgari ücret, yaşanan yüksek enflasyon dolayısıyla 3’er aylık dönemlerde belirlenmelidir. 6356 sayılı yasada yer alan teşmil mekanizması işletilmeli, toplu iş sözleşmeleri sendikasız iş yerlerine de uygulanmalıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilmeli, asgari ücretin belirlenmesi süreci bir toplu pazarlık süreci olarak yeniden düzenlenmelidir. Anlaşmazlık durumunda işçilerin grev de dahil toplu eylem haklarını kullanabilecekleri yasal güvence sağlanmalıdır. Asgari ücretle çalışanlar için elektrik, su, doğal gaz kullanımı asgari ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalıdır. Ev içi emek sosyal güvenceye kavuşturulmalı, eşdeğer işe eşit ücret sağlanmalıdır. Kadın yoksulluğu son bulmalıdır. Sağlık, eğitim, ulaşım gibi temel kamusal hizmetler anadilinde ve parasız olmalıdır. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır. Geliri olmayan kişilere belli şartlar altında temel yurttaşlık geliri sağlanmalıdır. Kaynaklar savaşa ve silahlanmaya değil, halkların temel ihtiyaçları için kullanılmalıdır. Burada altını çizdiğimiz talepler ve bu uğurda mücadelesini verdiğimiz talepler bizim varlık gerekçemizdir. Önümüzdeki dönemde, asgari ücretin insanca yaşanacak ücret seviyesine yükseltilmesi için bulunduğumuz her yerde mücadele edeceğiz.”