Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla MSM’de gerçekleştirilen program, tiyatro öğrencilerinin Jon Fosse’nin kaleme aldığı 27 Mart Dünya Tiyatro Günü Bildirisi’ni okumasıyla başladı. Programda Müjdat Gezen ile bir söyleşi yapan Serezli, oynadığı rolleri seçerken senaryonun bütününü değerlendirdiğini belirterek, “Eğer senin çok sevdiğin koltuğun altında bir oyunun varsa, zaten yapımcıya götürüp ‘ben bunu oynamak istiyorum buyurun inceleyin’ diyorsun. Oynadığın rolü istemen gerekiyor. Ayağın geri geri gitmemeli. Tiyatroya giderken severek, koşarak gitmelisin.” dedi.
Serezli, Metin Akpınar’dan övgüyle bahsederek, “Kabare oyunuyla ilgili, zamanlamayla ilgili kendisinden çok şey öğrendim. Onunla iki oyun oynasanız konservatuvar eğitiminin komedi olayını yakalarsınız.” diye konuştu.
“ANCAK ÖLÜRSEK MAZERET KABUL EDİLİR”
Müjdat Gezen ise tiyatronun mazeret kabul etmediğinin altını çizerek, “Aktör, acısını, üzüntüsünü 2 saatliğine içine gömüp sahneye çıkamıyorsa o aktör değildir. Bu mesleği biz icat etmedik, kimse kimsenin kafasına silah dayamadı bu mesleği yapması için.” ifadesini kullandı.
Oyunlarını izlemeye çok uzaklardan gelenler olduğunu söyleyen Gezen, “Çıkıp o oyunu oynamak mecburiyetindeyiz. Muhsin Ertuğrul’un dediği gibi ‘ancak ölürsen mazeretini kabul ederim.’ Bizler acımızı, hüznümüzü içimize gömüp sahneye çıkmak zorundayız.” dedi. MSM İsmail Dümbüllü Ödül programı, 29 Mart günü saat 20.00’de “Müjdat Gezen ile Bizim Ev” adlı YouTube kanalında yayınlanacak
